2010 Dünya Kupası'nın ardından Milli takım kariyerine son verecek olan 35 yaşındaki tecrübeli sol kanat oyuncusu, böylelikle 105. Milli maçında 6. golünü kaydetti.
41. dakikada, yaklaşık 25 metre uzaklıkta topla buluşan Diego Forlan sol ayağıyla falsolu yaptığı harika vuruşla klasına yakışan bir gol attı. 1-1
Sakat olan Lugano'nun yokluğunda sahaya kaptan olarak çıkan Atletico Madrid'li yıldız, 68. Milli maçında 28. kez gol sevinci yaşadı.
Diego Forlan, 1990'daki turnuvada Alman futbolcu Lothar Matthaus'tan sonra bir Dünya Kupası'nda ceza sahası dışından 3 gol birden atan ilk futbolcu oldu.
70. dakikada, ceza sahası sol çaprazında topla buluşan Wesley Sneijder yerden uzak köşeye yaptığı vuruşla takımını öne geçirdi. 2-1
Inter'de forma giyen yıldız futbolcu, 2010 Dünya Kupası'ndaki 5. golünü kaydedip gol krallığı sıralamasında David Villa'yı yakalarken, 67. Milli maçında toplam gol sayısını 19'a çıkardı.
3 dakika sonra, sol taraftan Kuyt'ın yaptığı ortada zor pozisyonda olmasına rağmen şık bir kafa vuruşu yapan Arjen Robben, direğin dibinden fileleri havalandırarak farkı 2'ye çıkardı ve Dünya Kupaları tarihindeki 2.200'üncü golü kaydetti. 3-1
2010 Dünya Kupası öncesi yaşadığı sakatlık nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan ve Güney Afrika'daki turnuvada 3. kez ilk 11'de sahaya çıkan Robben, böylelikle 51. Milli maçında 15. kez fileleri havalandırdı.
90+2'de ise Maxi Pereira'nın attığı gol Güney Amerika temsilcisine yetmedi ve Hollanda sahadan zaferle ayrılan taraf oldu. 3-2
Son mağlubiyetini 2008 Eylül'de Avustralya'ya karşı alan Hollanda, Slovakya karşısında elde ettiği zaferle rekor yenilmezlik serisini 25'e çıkarttı. Hollanda bu maçlardan 20'sini kazanırken 5'inde berabere kaldı.
2010 Dünya Kupası'ndaki tüm maçlarını kazanan tek takım olan Hollanda, 1974 ve 1978'den sonra tarihinde 3. kez Dünya Kupası'nda finale kaldı. Portakallar, daha önceki finallerde Almanya ve Arjantin'e boyun eğmişti.
Hazırlayan: ÖZGÜR İNCE
-HOLLANDALI TARAFTARLARIN FİNAL COŞKUSU
Bodrum'daki Hollandalı taraftarlar, takımlarının Dünya Kupası yarı final maçında Uruguay'ı 3-2 yenerek finale yükselmesini coşkuyla kutladı.
Bodrum'daki kafe ve restoranlara kurulan dev ekranlardan karşılaşmayı izleyen Hollandalı taraftarlar, takımlarının attığı gollerden sonra büyük sevinç yaşadı. Ellerindeki Hollanda bayraklarıyla marşlar söyleyen taraftarlar, giydikleri turuncu renkli tişörtlerle maçtan sonra dans edip, eğlendiler.
Bodrum'daki kafe ve restoranlarına Hollanda bayrakları asan işletmeciler de turuncu şapkalar takarak, Hollandalı taraftarlara eşlik etti.
-TABAREZ: "HOLLANDA'NIN 2. GOLÜNDE OFSAYT VARDI''
Uruguay'ın Teknik Direktörü Oscar Tabarez, yenilgiyi kabullendiğini ve bahane aramadığını, ancak Hollanda'nın Sneijder'in ayağından gelen ikinci golünde ofsayt olduğunu söyledi.
Tabarez, maçtan sonraki basın toplantısında, oyuncularıyla gurur duyduğunu, kaybetmek istemediklerini ve üzgün olduklarını belirterek, ''Takım yarı finali hak etti'' dedi.
Yenilgiyi kabullendiğini ifade eden Tabarez, hakemle ilgili olarak, ''Hollanda'nın ikinci golünde ofsayt vardı. Gol kötü bir anda geldi, ancak bahane aramıyorum'' diye konuştu.
Kupada ilk 4'e girmenin başarı olduğunu belirten Tabarez, 3'üncülük maçının kendilerin için önem arz ettiğini kaydetti.
Tabarez, ''Önce Hollandalılar mükemmel bir gol attı, ancak 2. golleri maçın kaderini belirledi ve bu golde ofsayt vardı. Maç farklı bir skorla bitebilirdi. Hollanda hücum gücü yüksek bir takım. Maxi Pereira, bizi maçı uzatmalara götüreceğimize inandırdı'' dedi.
Oscar Tabarez, ''Forlan'ı son 5 dakikada neden oyundan aldınız'' sorusuna da ''Forlan sakattı. 3-1 yenikken nedensiz bir şekilde onu oyundan alacak kadar deli değilim. Maçtan önce bana ağrısı olduğunu söyledi. Çok ciddi bir sorunu yoktu, yine de tam hazır değildi'' diye konuştu.
Tabarez, basın toplantısının bitiminde, Güney Amerikalı gazetecilerce alkışlandı.
VAN MARWİJK: -''BÖYLE KÜÇÜK BİR ÜLKENİN FİNALE KALMASI MUTLULUK VERİCİ''
Hollanda Teknik Direktörü Bert Van Marwijk, finale kalmalarının, ''Hollanda gibi küçük bir ülke için mutluluk verici olduğunu'' söyledi.
Van Marwijk, maçtan sonraki basın toplantısında, şöyle dedi:
''Böyle küçük bir ülkenin finale kalması nedeniyle çok mutluyum. Çok gururluyum. 2 yıl önce çalışmaya başladık. Uzun bir süreç oldu. Oyuncuların başarıya inandığını yaptıkları açıklamalarda gördüm. 2-1 öne geçtiğimizde kendimize güvenimiz tamamen yerine geldi. Skoru 4-1 yapamadık, ama galibiyeti korumayı bildik. Henüz her şey bitmedi. Bir maçımız daha var.''
Başarının sırrının ''inanmak'' olduğunu belirten Van Marwijk, şöyle devam etti:
''Biz basit ve güzel futbol oynuyoruz. Öne geçtiğimizde Hollanda takımı olduğumuz için alışkanlıkla kendimize güvenimiz artıyor ve kupalardan eleniyor evimize dönüyoruz. Ofansif futbolu seven oyuncularıma topa sahip olmaları ve savunma yapmaları gerektiğini anlattım. Barcelona benim sevdiğim tarzda futbol oynuyor, ancak Barcelona futbolcuları, Messi, İniesta topu kaybedince savunma için çaba gösteren ilk isimler oluyor.''
''Finalde İspanya ile mi, yoksa Almanya ile mi karşılaşmak istersiniz'' sorusuna Van Marwijk, ''Buna cevap vermek zor. İspanya, her ülkeden daha iyi futbol oynuyor, ancak bu turnuvanın en iyi takımı Almanya. İspanya ile oynamak daha iyi olabilir, çünkü bizimkine benzer bir tarzları var. Almanya ile oynamak da 1974'te kaybettiğimiz finali hatırlarsak olağanüstü olur'' cevabını verdi.
Kaleci Stekelenburg'un yediği ilk golde çok hatalı olmadığını söyleyen Van Marwijk, turnuvada kullanılan Jabulani adlı topun ''tuhaf bir şekilde yön değiştirebildiğini ve Stekelenburg'un çok iyi bir kaleci olduğunu ifade etti.
Kaynak: MACKOLIK
